Kürekte gaye 2032’deki olimpiyatlarda tarihin birinci madalyasını almak

Türkiye Kürek Federasyonu Başkanı Erhan Ertürk, 2032’deki olimpiyatlarda Türkiye’ye bu branştaki ilk madalyayı getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Fethiye ilçesinde düzenlenen Uzun Uzaklık Deniz Küreği Türkiye Kupası yarışlarını takip eden Erhan Ertürk, AA muhabirine, dört yıl evvel vazifeye başladıklarında kürek sporunda çizdikleri yol haritasını anlattı.

Bu süreçte Gençlik ve Spor Bakanlığından aldıkları destekle hedeflerine ilerlediklerini belirten Ertürk, “Kürek sporu değerli bir branş. Tesisleşmeyi tamamladıktan sonra ilk parkuru yaptık. Böylelikle bir düzey üste çıktık ve tarihte ilk kez bayan atletimiz olimpiyatlara gitti.” dedi.

Kadın erkek eşitliğinin kürek sporunda çok kıymetli olduğunu vurgulayan Ertürk, politik açıdan da dünyada federasyonların oy oranlarının bununla ve yarış başarılarıyla belirlendiğini söyledi.

Dördüncü yıllarında en üst huduttan oy verebilen federasyonlar ortasına girdiklerini anlatan Ertürk, dünya kongresinde 3 oy haklarının bulunduğunu ve bunu spor tarafına da yansıttıklarını kaydetti.

Geçen yıl dünyanın en uygun antrenörü seçilen Antonio Colamonici ve Dorin Alupei’yi teknik konseye kattıklarını hatırlatan Ertürk, iki teknik adamın danışman olarak ulusal kadroya hizmet ettiklerini lisana getirdi.

“Kürek talih faktörünün çok düşük olduğu bir spor”

Kürek sporunun hem ruhsal hem de fizyolojik olarak çok sıkıntı, fedakarlık isteyen bir spor olduğunu vurgulayan Ertürk, şöyle konuştu:

“Amacımız Los Angeles’ta bir basamak çıkıp ülkemizin en kalabalık spor branşı olmak ve 2032’de tarihin ilk kürek madalyasını ülkemize getirmek. Kürek baht faktörünün çok düşük olduğu bir spor. Yan yana girip yarışıp emek veren herkes karşılığını aldığını görünce çocuklarda da aidiyet duygusu çok fazla oluyor. Olimpiyata gidenler esasen 10-12 yıllık bir emekten sonra gidiyor. Atletlerimizle daima toplantı halindeyiz. Atletlerimizin, hepimizin hedefi bayrağımızı en düzgün formda temsil etmek. Bütün gayemiz atletlerimizin daha başarılı olması ve spora daha çok çocuk kazandırmak.”