Dış giysiye bahar geldi

İlkbahar/Yaz 2025 dönemi tanıtılırken podyumlarda birkaç temel dış giysi kesimi öne çıkmıştı. İlkbaharın vazgeçilmezlerinden olan klasik trençkotlar tekrar birinci sıradaydı, bu sefer yenilikçi yorumlarıyla karşımıza çıktı. Deri ceketlerse fıstık yeşili, bordo üzere tezli renklere büründü. Bir tarafta da sportif ve rahat giyinmek isteyenler için parkalar ve kargo ceketler var. Dönemin dış giysi trendlerine göz atalım…

Modern trençkotlar: Klasik trençkotlar vazgeçilmezler ortasında. Lakin bu dönem onlara yenilikçi bir dokunuş yapıldı. Örneğin hem erkek hem de bayan dizaynlarında keskin omuzlar ve oversize (geniş) kısımlar ön plana çıktı. Bilhassa Dior, Fendi, Lacoste ve Stella McCartney üzere markaların trençkotları, birkaç vücut büyük duruyormuş üzere görünen savlı omuzlarla tasarlandı.

Öte yandan, küçük lakin tesirli ayrıntılarla modernize edilen trençkotlar da var. Örneğin Monse’nin sweatshirt kumaşı eklenerek yine yorumlanan trençkotu klasik tarzla sportif ruhu bir ortaya getiriyor. Bu tasarım, bana klasik trençkotumun içine gri bir kapüşonlu sweatshirt giymek üzere pratik ve şık bir tarz önerisi vermiş oldu. Ayrıyeten klasik trençkotu renkli yahut desenli kemerler, eğlenceli broşlar üzere ayrıntılarla şahsileştirmek de güzel fikir.

İddialı deriler: Yapay ya da gerçek deri ceketler bu dönem farklı markaların koleksiyonlarında çeşitli biçimlerle karşımıza çıkıyor. Üstelik klasik siyah ve kahverengi tonlarının yanında canlı renkte olanları da var. Marine Serre erkek koleksiyonunda kırmızı bir bomber ceket, bayan koleksiyonundaysa mor
bir blazer’la deriyi cesurca kullandı. En sade görünüme bile güçlü bir dokunuş eklemek için renkli bir deri ceket tercih edebilirsiniz.

Sportif şıklık: Büyük cepli kargo ceketler ve parkayı andıran oversize, sportif bölümler bu ilkbahar döneminin öne çıkan silüetleri ortasında. Bir vakitler sadece fonksiyonelliğiyle ön planda olan bu modüller, bu dönem hem pratikliği hem şıklığı garantiliyor. Geçen hafta ‘yanlış ceket teorisi’ni anlattığım yazımda da belirttiğim üzere dizayncılar bu işlevsel ceketleri karşıt köşe bir yaklaşımla şık kesimlerle eşleştirerek davet ve gece görünümlerine taşıyor. Dönemin en güçlü tarz atılımlarından biri spor ceketleri beklenmedik lüks ayrıntılarla tamamlamak. Bu trendi gündelik kombinlerinizde rahat bir dokunuşla ya da şık kesimlerle
bir ortaya getirebilirsiniz. 

Renkli yağmurluk: Dönemin bir başka dikkat çeken dış giysi trendiyse renkli yağmurluklar. Gündelik tarzın vazgeçilmez modülü olan bu ceketler artık sırf klasik nötr tonlarla değil, parlak kumaşlar ve sarı, pembe, mor üzere gözü pek renk seçenekleriyle karşımıza çıkıyor. Koleksiyonlarında bu dinamik yaklaşıma yer açan Prada, Hermès ve Dries Van Noten’in dizaynlarına kesinlikle göz atın.

HER USULE UYGUN

Bomber deri ceketlere de sıkça rastlıyoruz.Zara, 2.090 lira

Trençkotlarda keskin omuzlar ve oversize kesitler var. Mango, 4.999 lira

Metalik tonlardaki yağmurlukları tercih edin. Rains, 3.020 lira

Kargo ceketleri aykırı köşe kesimlerle eşleştirin. Beyyoglu, 1.324 lira

KISA KISA

Transfer dönemi kapanmıyor

Moda devleri ortasındaki rekabet giderek sürat kazanıyor. Ticari çaba derinleştikçe markalar, bölümde en tesirli gördükleri isimleri kendi bünyelerine katma yarışına giriyor. Son bir haftada aldığımız haberlerse bu dinamiklerin ne kadar süratli değiştiğini gösteriyor. Demna’nın Gucci’nin kreatif yöneticiliğine getirilmesi ve Donatella Versace’nin neredeyse 30 yıl süren liderliğinin akabinde markanın kreatif bayrağını devretmesi, moda sanayisinin uzun vakittir beklenen bir dönüşüm sürecine girdiğini kanıtlıyor.

2015’ten bu yana Balenciaga’nın kreatif vizyonunu şekillendiren Demna’nın tıpkı başarıyı Gucci’ye taşıma potansiyeli epeyce yüksek.

Ayrıca Jonathan Anderson’ın Loewe’den ayrılışının katılaşması de büyük yankı uyandırdı. Anderson’ın Loewe’deki yaratıcı çizgisine hayranlık duyanlar (ben de dahil) onun markadan ayrılmasının akabinde nasıl bir yol izleyeceğini merak ediyor. Artık soru şu: Bu yeni kreatif yönetici transferleri, yalnızca markaların ticari performanslarını mı arttıracak, yoksa modanın anlatı gücünde sahiden kalıcı bir değişime mi yol açacak?