Salgın üzere yayılmaya başladı! 100 hastadan 50’sine yakınına teşhis konuyor… ‘Hayatımı zindan etti, perişan oldum’ | BU BESİNLERE DİKKAT!

Alerjik rinit dönemi, bu yıl beklenenden daha erken başladı. Pek çok uzman X’te ‘100 hastadan 50’sine yakınına rinit tanısı koyuyoruz’ biçiminde açıklamalarda bulunarak, durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.
Ayrıca Ekşi Sözlük’teki kullanıcılar alerjik rinitin hayatlarını zorlaştırdığını lisana getirirken, ‘Hayatımı zindan etti’, ‘Perişan oldum’, ‘Yoruldum’, ‘Usandım’, ‘Bıktım’ üzere tabirlerle hislerini paylaşıyor.

* Hakikaten de bu rahatsızlık, bireylerin ömür kalitesini değerli ölçüde düşürüyor mu?

* Ekseriyetle alerjik rinit belirtilerinin yoğunluğu nisan sonu yahut mayıs başında görülürken, bu yılki erken başlangıcı nasıl yorumlamak gerekiyor?

‘YETİŞKİNLERİN YÜZDE 30’UNU ETKİLİYOR, ÇOCUKLARDA DAHA YÜKSEK’

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Irmak, “Alerjik rinit toplumda çok yaygın görülen bir sıhhat sorunu. Yapılan çalışmalarda yetişkinlerin yüzde 30’unu etkilediği iddia ediliyor. Çocuklarda bu oran daha da yüksek” dedi ve ekledi:

“Benim de müşahedem alerjik rinite bağlı şikâyetleri olan hastaların müracaat sıklığının son vakitlerde önemli formda arttığı istikametinde. Bu sayı artışında en kıymetli etken alerjik rinit döneminin başlamış olması. Buna ek olarak kolay viral enfeksiyonlar da alerjik rinit tablosunu taklit edebilir yahut tetikleyebilir. Bu iki durumun kesiştiği bir devirde olmamız sebebiyle de alerjik rinit yakınmalarıyla başvuran hasta sayılarında artış yaşanıyor.”

NEDEN ERKEN BAŞLADI?

Genelde bu yoğunluk nisan sonu ya da mayıs başından itibaren başlardı. Bu yıl ise mart itibariyle yoğunluk oluşturdu.

Bu durumun nedenlerine de değinen Dr. Sedat Irmak, “Mevsimsel alerjik rinit ağaç yahut çimlerden salınan polenlerle, tozlarla yahut dış ortamdaki küflerle tetiklenir. Çevresel tesirlerle direkt bağlantılıdır. Kış mevsiminin son bulması ve sıcaklık artışlarıyla birlikte havadaki alerjen ölçüsü artar. Bu yıl şimdi mart ayının birinci yarısında yüksek hava sıcaklıklarına ulaşılması alerjik rinit şikayetlerinin artmasında en değerli faktör üzere görünüyor. Tekrar bu periyotta ülkemiz üzerinde tesirli olan Afrika kaynaklı çöl tozlarının da bu sayı artışı ile ilgili olduğunu düşünüyorum” sözlerini kullandı.

‘KİŞİLERİN DAHA EVVEL ALERJİSİNİN OLMADIĞINI BİLDİĞİ BİR ŞEYE KARŞI DA ALERJİSİ ORTAYA ÇIKABİLİR’

Sosyal medyadaki paylaşımlarda daha evvel alerjik rinit rahatsızlık yaşamamış olan ve bu yıl birinci sefer bu durumla karşılaşan bireylerin paylaşımları da var. Bu durumu nasıl açıklamak gerekiyor?

Bu soruma “Genel olarak alerjiler rastgele bir yaşta, rastgele bir bireyde, rastgele bir alerjene karşı başlayabilir. Bireylerin daha evvel alerjisinin olmadığını bildiği bir şeye karşı da alerjisi ortaya çıkabilir” karşılığını veren Dr. Sedat Irmak, şöyle devam etti:

“Rinit üzerine yapılan çalışmalar gösteriyor ki tüm dünyada 90’lardan bu yana hadise sayılarında bir artış eğilimi mevcut. Sıhhat hizmetlerine ulaşımın kolaylaşması, tedavi seçeneklerinin artması, rinit konusunda toplumsal farkındalığın artması üzere sebeplerden ötürü rinit tanısı alan hasta sayısı artıyor. Buna ek olarak global ısınma, bilhassa büyük kentlerde artan hava kirliliği, iklim değişikliği üzere sebeplerle de alerjik rinit olaylarının artma eğiliminde olduğu düşünülüyor.”

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Bu rahatsızlığın hayat kalitesini önemli formda etkilediğine dikkat çeken Dr. Sedat Irmak, alerjik rinite bağlı en yaygın belirtileri şöyle sıraladı:

“Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırık, gözlerde yanma yahut kaşıntı en sık karşılaştığımız bulgular ortasında. Bunlara ek olarak, boğazda yanma yahut kaşıntı hissi, kuru öksürük, göz kapaklarında şişlik üzere şikayetler de hastaların hayatını zorlaştırabiliyor.”

Gün içinde peş peşe gelen hapşırık ataklarının şahısları zorladığını da söyleyen Dr. Irmak, “Burun tıkanıklığı, bireylerin fizikî performansını besbelli halde düşürerek çabuk yorulmalarına sebep olur. Ayrıyeten gece uykusunda, tıkanan burun nedeniyle ağızdan nefes almak zorunda kalan hastalar horlamaya başlar. Bu da uyku kalitesini olumsuz etkileyerek, dinlenmemiş bir halde uyanmalarına ve gün boyunca daima yorgun hissetmelerine yol açar. Birinci bakışta kolay bir sorun üzere görünebilir lakin hayat kalitesini büyük ölçüde bozabilir” tabirlerini kullandı.

ÜÇ TİP ALERJİK RİNİT BULUNUYOR

Alerjik rinitin üç farklı tipi olduğunu söyleyen Dr. Sedat Irmak, “İlki mevsimsel alerjik rinit. Bu tip rinit, bilhassa ilkbahar mevsimiyle birlikte, havadaki polen ölçüsünün artışıyla ortaya çıkar ve şikayetler yaz boyunca devam edebilir. Sonbahar mevsimiyle birlikte ise şikayetler azalmaya başlar” dedi.

“İkinci olarak, mesleksel alerjik rinit kelam konusu. Bu tip alerji, kişinin çalışma ortamındaki alerjenlere bağlı olarak tetiklenir ve mevsimsel faktörlerden bağımsız olarak ortaya çıkar. Şikayetler sırf çalışırken görülür” diyen Dr. Irmak, son olarak şunları söyledi:

“Üçüncü tip ise yıl uzunluğu süren rinit. Bu cinste, konut akarı, konut tozu yahut hayvan tüyleri üzere alerjenler ana tetikleyicilerdir. Alerji tiplerini ayırt etmek için, alerjinin ne vakit başladığı ve ne kadar sürdüğü değerli bir gösterge olacaktır.”

BU BESİNLERDEN UZAK DURMAK GEREKİYOR

“Bu periyotta histamin salınımını artıran yahut histamin içeren besinlerden uzak durmak yarar sağlayabilir” diyen Dr. Sedat Irmak, “Alkol, çilek, domates, kuruyemişler, besin boyası yahut katkı unsuru içeren hazır besinler, muz, inek sütü üzere histamin salınımını artıran besinlerden uzak durulmalı” dedi.

Şikayetleri azaltmak için tüketilmesi gerekenlere de değinen Dr. Irmak, “Taze zerdeçal, taze zencefil, ıhlamur, sarımsak, ısırgan otu çayı, papatya çayı üzere besinler ve çaylar tüketmek hastaların şikâyetlerini azaltmaya yardımcı olabilir” halinde konuştu.

Fotoğraflar: iStock