Işıl Ayman: Müziklerimin birçok tek bir bireye

◊ 19 yaşındasın fakat çok erken yaşta müzik çalışmalarına başlamış, eğitimler almışsın. Müzisyen bir ailen var, müzikle büyümüşsün. Pekala sen kendindeki yeteneği birinci ne vakit keşfettin?

– Aslında bunun bir öyküsünün olmasını çok isterdim. Ancak bu türlü kıssalara çok takıntılı biri olmama karşın tahminen de hayatımda tek öyküsü olmayan alan burası. Annem bana 6 aylıkken gebeyken son sahnesine çıkmış. Aslında 7 aylık doğdum. İki müzisyenin ortasına doğduğum için aslında bu benim normalim oldu. 3 yaşındayken de müzik söylüyordum, 5 yaşındayken de, 10 yaşındayken de. En çok kendim ne vakit keşfettim dersek tahminen 11’li yaşlar diyebilirim.

◊ Kendi müziklerini yazıyorsun. O yaşlarda mı başlamıştın müzik yazmaya?

– O vakitler günlük tutuyordum. O günlükler müziklere evrildi fakat o zamanki müziklere şarkı diyemiyorum alışılmış ki. Bu türlü küçük çaplı denemeler diyelim.

Fotoğraflar: Murat ŞAKA

ANNEMLE BABAM EN SIKINTI SEYİRCİLERİM

◊ Annenle baban müziğin hangi alanlarında çalışıyor?

– Annem bas gitar, babam davul çalıyor. Annem son birkaç yıldır aranjeler yapıyor, babam ise prodüktör.

◊ Müzisyen bir aileye doğmak aslında avantajlı bir durum olsa gerek. Lakin yaşadığın dezavantajları da vardır. Onlar neler?

– En büyük avantajı bu işi çok yeterli bildikleri için yıllardır, aslında görerek büyüyorsun. Yeterli ve berbat yanlarını daha âlâ tahlil ediyorsun. Ancak mesela uyanıyoruz kahvaltıda iş, gece yatarken yeniden iş konuşuyoruz. Bazen sanatkarlarıyla mı konuşuyorlar yoksa kızlarıyla mı konuşuyorlar, karışabiliyor. Birbirimizi çok gerdiğimiz vakitler oluyor.

◊ Senin müziklerinin müziklerini de annenle baban mı çalıyor?

– Bir arada çalıştığımız çok yer var. Fakat natürel ki zorlanıyoruz. Ben daima şey derim; 1 milyon kişilik bir konser alanında olayım. Fakat önümde annemle babamın oturduğunu bileyim. Onlar benim en güç seyircilerim.

ÇOK DUYGUSALIM İÇİMDE YAŞARIM

◊ Yaşın çok genç ancak yazdığın müzikler çok hisli. Sana ne yazdırıyor bunları?

– Çok küçük yaşımdan beri daima hislerimi ya da yaşadığım rastgele bir şeyi yazarak söz etmek benim kendimi söz etme yolum oldu. Bu sohbetimizden de bazen esinlenebiliyorum, nitekim yaşadığım çok üzüldüğüm, çok keyifli olduğum rastgele bir şeyden de.

Deniyorum, yanılıyorum, neler hissettiğimi algılamaya çalışıyorum.

Aslında biraz kendimi
dinlediğim bir süreç.

◊ “Ağla Güzelim” isimli yeni şarkını yayınladın. Bu şarkını anlatır mısın?

– Uzun vakittir en çok heyecanlandığım müzik aslında. Son devirde müzik yazmalarım biraz daha vakit alıyor. Üzerine oturuyorum, düşünüyorum. “Ağla Güzelim” bu türlü çok içimin sıkıştığı, ağlayamadığım, hislerimi yansıtmaya kendime müsaade vermediğim bir noktada çıktı.

Odamda oturuyorum, bir anda gitarıma gözüm çarptı. Çalmaya başladım ve şarkıyı yazdım. Baştan sona çaldıktan sonra ise ağlamaya başladım. O an dedim ki ‘tamam, bu müzik bana bir şey’ anlatıyor. Çabucak stüdyoda demosunu kaydettik.

◊ Çok duygusalsın o vakit.

– Evet, çok duygusalım, içimde yaşarım.

◊ Kim ağlattı seni bu türlü?

– Oldu bir şeyler! Bu ortada şu cümleyi kurabilirim. Aslında anlatmak istediğim kıssalar var kendimle ilgili. Ancak biraz vaktini bekliyorum sanırım. Müziklerle ipuçları verip sonra o ipuçlarından öyküleri bağlaştırmasını sağlayabilirim.

◊ Özel bir olay mı var hayatına damga vuran?

– Yani müziklerin birden fazla tek bir bireye diyeyim. Bitmiş bir münasebet…

NİL KARAİBRAHİMGİL’İN ENERJİSİ BENİ ETKİLİYOR

◊ Albüm planın var mı?

– “Ağla Güzelim” albümün birinci müziği. Albüm geliyor. 2025’in ortasından sonra çıkacak diyeyim. Hepsi benim müziğim olacak.

◊ Yaptığın bir şarkıyı kim seslendirsin istersin?

– Çok güç. Bir müzik yazınca onu herkesten dinlemek üzere bir içgüdü doğuyor içime. O yüzden ben tek isim vermek hususlarında çok kötüyümdür.

◊ Sana ilham olan bireyler var mı?

– En başta Sezen Aksu var. Nil Karaibrahimgil’in gücü de küçüklüğümden beri tesirler beni. Ben ondan biraz daha dramatik müzikler yazıyorum lakin genel hayattaki güç konusunda Nil’den de çok etkileniyorum.

AŞKTA FEDAKÂRIM

◊ Aşk seni ne istikamette değiştirir?

– Ben âşık olunca sanırım ‘hayatımdaki her şey senin olsun’ diyen birine dönüşüyorum.

◊ Fedakâr bir aşıksın o zaman…

– Fedakârım… Aşkı çok seviyorum. Âşık olmak bence çok hoş, insanı yaralayan bir his olsa da. Bende bitmiş bir öykü var. Şu anda daha hoş ve cıvıl cıvıl, içimden geldiği üzere yaşayabileceğim bir şey tercih ediyorum ya da hayal ediyorum diyeyim.

SEZEN AKSU İLE BİR ORTAYA GELMEK ÇOK İSTERİM

◊ Pera kümesiyle “Uyanmayalım” isimli müzikte düet yaptın. Ayrıyeten “Ada Masalı” isimli dizide “Rengarenk Ormanlar” isimli şarkın kullanıldı. Bu çalışmalar nasıl ortaya çıktı?

– Çok tatlı bir kıssası var onun. Ben bir gün yeni çıkan müzikleri dinliyordum. “Gecenin En Güzeli” diye bir müzik gördüm. Pera’nın müziği. Üzerine iki gün sonra kümenin solisti Gökhan bir anda Instagram’da beni takip etmeye başladı. İki gün daha geçti, konserim vardı. Ve ortak bir arkadaşımız sayesinde de konserime geldiler. Beni izlediler. Üzerine biz oturduk kahve içtik. Bana bu şarkıyı dinlettiler. Sonra stüdyoya girdik kaydettik ve çıktı. Yani inanılmaz bu türlü akışta çok hoş bir süreçti. Sonra dizi işi de çok hoş oldu. Ben çok seviyorum bu türlü müziklerin dizilerde, sinemalarda yer almasını.

◊ Sezen Aksu’nun “Küçüğüm” müziğini cover yapan en genç müzisyenmişsin. Kendisiyle bir ortaya geldin mi?

– Çok isterim. Sen bu cümleyi kurunca bile heyecanlandım. Gelmedim daha hiç tanışmadık. Fakat kendimi bildim bileli çok büyük hayranıyım. Çok seviyorum Sezen Aksu’yu.

İLK AMACIM HARBİYE KONSERİ

◊ Kariyerinde en büyük hayalin ne?

– En büyük hayalim kalabalık konserler vermek. O daima bir ağızdan müzik söyleme olayını çok seviyorum. Birinci maksadım Harbiye diyebilirim. Konserlerde sırtımdan kanatlar çıkıyor, özgürleşiyormuşum üzere hissediyorum. Orası kendim olabildiğim bir alan.

◊ Oyunculuk düşünüyor musun hiç?

– Ben lisede tiyatro mezunuyum aslında. Orada biraz kendimi geliştirmem gerektiğini düşünüyorum. Bir proje çok isterim ancak. Oyunculuk mutlaka ileride kendimde gördüğüm bir şey.

◊ Müzik dışında hobilerin neler?

– At biniyorum. Dünyanın en hoş şeylerinden biri. Hayatımda en kıymet verdiğim ise sevdiklerim. Sevdiklerim için 24 saatlik günü 48 saate çıkarabiliyorum. Kâfi ki vakit geçirelim.