Lavrov resti çekti: Asker konuşlandırmayı hiçbir halde kabul etmiyoruz

Lavrov, Amerikan bloggerlar Mario Nawfal, Larry Johnson ve Andrew Napolitano’ya verdiği röportajda, gündemdeki mevzulara dair açıklamalarda bulundu.

Rusya ile ABD ortasındaki münasebetlerin uygunlaştırılması sürecini kıymetlendiren Lavrov, iki ülke heyetlerinin geçen ay Suudi Arabistan’ın başşehri Riyad’da görüşmeler yaptıklarını, bu görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un katıldığını anımsattı.

Lavrov, “Onlar, (Donald) Trump periyodunda ABD ulusal çıkarlarının korunmasının Amerikan dış siyasetinin temeli olduğu bağlamında ilgilerin yeterli olmasını istediğini söyledi. Bu, tartışılamaz. Bununla birlikte Amerikalılar, öteki ülkelerin de kendi ulusal çıkarları olduğunu anlıyor. Onların bu görüşüne katılıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

ABD ve Rusya’nın çıkarlarının hiçbir vakit örtüşmeyeceğini belirten Lavrov, “Bu çıkarların hatta yüzde 50 oranında bile uyuşması mümkün değil. Lakin çıkarlarımız örtüştüğünde, sorumlu siyasetçiler olarak benzerlikleri geliştirerek pratiğe dönüştürmek için elimizden geleni yapmalıyız. Çıkarlar örtüşmediğinde yahut çeliştiğinde ise sorumlu ülkeler, bunların çatışmaya dönüşmesini önlemek için elinden geleni yapmalı.” diye konuştu.

Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Grönland planlarına ait ise “Ukrayna’nın, Rusya’nın güvenliği açısından değeri, Grönland’ın, ABD’nin güvenliği açısından taşıdığı ehemmiyetten kat kat daha büyük.” sözlerini kullandı.

Trump’ın Rusya ve Çin’le “nükleer silahsızlanma” görüşmelerine başlamak istediğine dikkati çeken Lavrov, “Karşılıklı hürmet, eşitlik ve evvelden belirlenen tahlillerin dayatılması temelinde her türlü formatta görüşmelere açığız. Şayet Çinli dostlarımız bu mevzuya ilgi gösteriyorsa karar, onlarındır.” dedi.

Lavrov, Rusya ile ABD ortasında stratejik istikrara dair diyaloğun kurulmasının değerini vurguladı.

ABD’nin NATO’dan çekilmesi ihtimalini de pahalandıran Lavrov, “Amerikalıların, NATO’dan çıkacağını düşünmüyorum. En azından ABD Başkanı Donald Trump, bunun olabileceğine hiçbir vakit işaret etmedi.” diye konuştu.

Lavrov, Ukrayna’nın NATO’ya üye olması ihtimaline ait ise “Ukrayna’nın NATO’ya dahil olması, anayasasına ve 1991 tarihli bağımsızlık bildirgesine muhalif.” sözünü kullandı.

MİNSK MUTABAKATLARI UYGULANSAYDI…

Avrupa’nın Ukrayna krizine yönelik yaklaşımını kıymetlendiren Lavrov, Almanya ile Fransa’nın, bu krizin tahliline dair Minsk mutabakatlarını bozduğuna işaret ederek “Fransızların ve Almanların yaptıkları, utanç verici.” dedi.

Lavrov, “Minsk muahedeleri uygulansaydı Ukrayna, Kırım hariç 1991 hudutlarında kalırdı. Zira Kırım Minsk’teki müzakerelerde hiçbir vakit lisana getirilmedi. Her seferinde palavra söylediklerinde kaybediyorlar. Bu süreç devam ediyor.” diye konuştu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, daha önce “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2022’de İstanbul’daki müzakerelerde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e kendi kurallarını dayatmaya çalıştığı” tarafında açıklama yaptığını anımsatan Lavrov, Ukrayna’nın İstanbul’da sağlanan muahedeyi parafladığına dikkati çekerek “Bu, Macron’un öbür bir palavrası.” değerlendirmesini yaptı.

AB ARTIK BARIŞÇIL EKONOMİK BİR PROJE DEĞİL

Avrupa Birliği’nin (AB) artık iktisat özelliğini kaybettiğini söyleyen Lavrov, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i Adolf Hitler’e benzeterek “Führer Ursula.” dedi.

Avrupa’da sanayisizleşme sürecinin yaşandığını belirten Lavrov, “Avrupalılar, ‘Rusya’ya karşı savaşta zafer kazanma’ üzere ideolojik gayeye ulaşılması uğruna her şeyi feda etmeye hazır. AB artık barışçıl ekonomik bir proje değil. Kendi ordularını kurmak istiyorlar.” diye konuştu.

Lavrov, Avrupalı ülkelerin, Ukrayna’ya barış güçlerini konuşlandırması ihtimaline dair ise “NATO birliklerinin rastgele bir bayrak altında, rastgele bir sıfatla Ukrayna topraklarında bulunması bizim için tehdittir. Bunu hiçbir formda kabul etmiyoruz.” tabirlerini kullandı.

İRAN MESAJI

ABD ile temaslarda Basra Körfezi ve İran nükleer mutabakatı problemini de ele aldıkları bilgisini paylaşan Lavrov, şunları kaydetti:

“Trump’ın birinci başkanlık periyodunda Amerikalıların vazgeçtiği programın yine canlandırılmasından yanayız. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK) tarafından onaylanan orjinal mutabakatın öngördüğü formatın sürdürülmesinden yanayız. Amerikalıların, yeni mutabakatın siyasi kaidelerle birlikte olmasını istediklerine dair belirtiler var. Buna nazaran, İran’ın Irak, Lübnan, Suriye ve öteki yerlerdeki kümeleri desteklemediğine dair denetlemelerden geçecek. Bunun işe yaracağını sanmıyorum. Bu, bizi endişelendiriyor.”

Bakan Lavrov, kimi Avrupalı ülkelerle de İran nükleer meselesine dair temasları sürdürdüklerini kaydetti.

Suriye’deki duruma da değinen Lavrov, bu ülkede ulusal birlik hükümetinin kurulacağına dair umudunu paylaştı.