Futbol Kurulu: Fenerbahçe, Rangers rövanşında askerler üzere oynamalı | Okan Buruk’un değişim için zamanlaması yanlış | Yenilginin faturası Solskjaer’e

Hürriyet muharrirleri Fırat Aydınus, Uğur Meleke, Güntekin Onay ve Mehmet Arslan, Futbol Kurulu’nda haftanın gelişmelerini masaya yatırdı.

1- Birinci yarıyı 8 puan önde kapatan G.Saray’ın orta transferde 6 oyuncu alıp çabucak gruba monte etmesi sizce ne ölçüde gerçek?

GÜNTEKİN ONAY: KEREM, MERTENS VE KAAN’A GÜVENMELİ

Okan Buruk bir şeyleri değiştirmek istiyor ancak zamanlaması yanlış. Orta transferde gelenlere tıpkı anda 11’de talih vermek tüm dengeyi bozdu. Alanya maçında Eren, Frankowski, Lemina, Morata bir ortada oynadı. Sara ve Osimhen’i de eklersek geçen dönemden yalnızca Sanchez, Abdülkerim, Torreira ve Barış kalıyor. 102 puan almış bir ekip bu kadar değişmemeli. Okan hoca kalan süreçte Kerem, Mertens ve Kaan’a güvenip çok oynatmalı.

UĞUR MELEKE: YENİ TRANSFERLERİ OYNATACAĞIM DİYE…

Ben sizin sorunuzu bir adım daha ileriye taşıyayım: G.Saray namağlup başkanken ve Avrupa’da da yoluna devam ediyorken, yeni transferleri oynatacağım diye dizilişi değiştirmek ve iki buçuk sene muvaffakiyetle hizmet etmiş kimi futbolcularını hırpalamak, kıymetsizleştirmek ne kadar gerçek? Nelsson’u gönderip Cuesta’yı almak ne kadar hakikat? Her gelen oyuncu için, Batshuayi yahut Morata için çabucak Mertens’i kesmek ne kadar hakikat? G.Saray galip geldi fakat bu soruları yeniden de cepte tutmak lazım üzere geliyor bana da.

FIRAT AYDINUS: GALATASARAY, MERTENS’İ ARIYOR

Bireysel olarak yeterli olsa da bazen o oyuncunun grupla kimyası tutmaz. Frankowski ve Eren gereksinim doğrultusunda alındı. Lemina, Torreira’ya binen yükü biraz daha hafifletmek için bir tercihti. Lakin ikili beraberken Torreira‘nın performansı düşüyor. Morata üzere bir yıldızın kendini alternatif olarak kabulü o kadar kolay değil. Cuesta ise soru işareti. G.Saray’da futbola bakıldığında Mertens’e muhtaçlık duyulduğu aşikar.

MEHMET ARSLAN: S.O.S VERMEYE DEVAM EDİYOr

Yeni transferlerin kadroya monte edilmesinden daha kıymetli olan, yenilerin gruba katkısı ve performansları. Alanya’da G.Saray’ın futbolunun son 5 haftadaki grafiğini aşamadığını gördük. Barış’ın ortası ve Osimhen’in başı olmasa, yani Osimhen tekrar şapkadan tavşan çıkarmasa, puan kaybedilecek ve son haftalardaki düşüşü sürecekti. Elhasıl G.Saray S.O.S vermeye devam ediyor.

2- BİRİNCİ maç 3-1 kaybedilse de Mourinho “Bu iş daha bitmedi” dedi. F.Bahçe, Rangers rövanşında neleri yapmalı, neleri yapmamalı?

UĞUR MELEKE: BİRİNCİ MAÇTA ASİLLER ÜZERE OYNADI, RÖVANŞTA BU TEKRARLANMAMALI

Fenerbahçe’nin rövanşta işi sahiden güç. Avrupa’nın hangi grubu Ibrox’a 2 gol dezavantajlı gitse aslında işinin kolay olmayacağını söylerdim. Sarı-lacivertliler İstanbul’da yanlışsız bir oyunla pekala Rangers’ı geçebilirdi ve işi bu türlü İskoçya’ya bırakmayabilirdi. Birinci maçta orta saha çok geçirgendi, rövanşta birebir yanılgıyı yapmamak gerek. Birinci 7 korneri Szymanski kullandı, alanda Kostic-Tadic varken bu kusur tekrarlanmamalı. Ayrıyeten Fenerbahçe birinci maçta asiller üzere oynadı, rövanşta askerler üzere çaba etmeli.

MEHMET ARSLAN: JOSE MOURINHO VE TAKIM KALİTESİ FENERBAHÇE’NİN TIP BAHTINI ARTIRIYOR

İçimden bir ses Fenerbahçe’nin bahtının hâlâ yüksek olduğunu söylüyor. Bunun iki nedeni var, biri sarı lacivertlilerin teknik yöneticisi Jose Mourinho oburu de Fenerbahçe’nin takım kalitesi. Glasgow takımı karşısında gol yemeden ulaşılabilecek bir gol hele birinci yarıda gelirse, Fenerbahçe bu çeşidi en makûs olasılıkla uzatmalara götürür diye düşünüyorum. Birinci maçtaki Fenerbahçe’yle, yarın Ibrox’taki rövanşta alana çıkacak Fenerbahçe çok farklı olacaktır.

FIRAT AYDINUS: TIP TALİHİ ZORDAN DA ÖTE FAKAT MOURINHO FAKTÖRÜNÜ UNUTMAMALI

İlk maça baktığımızda oyun olarak mesken sahibi Fenerbahçe’nin gole muhtaçlık duyduğu bir tabloda Rangers süratli geçişlerle sonuca giden taraf olmuştu. Artık rövanşta sarı lacivertliler tekrar gol ve gollere muhtaçlığı olan taraf. Mesken sahibi Rangers’ın Kadıköy’deki oyun anlayışını seyircisi önünde de devam ettirmesi bekleniyor. Bu imajda rakibin hem tehlike oluşturacak konumlarını engelleyebilmek hem de gol yemeden 2 farklı galibiyeti elde etmek sahiden zordan öte üzere gözüküyor. Ancak ‘futbol bu’ deyip, teknik adam faktörünü de hesaba katarak sabırlı oyunla birinci devre yemeden bulunacak bir gol umutların yeşermesine, Jose Mourinho’nun da deneyimini ortaya koymasına vesile olabilir.

GÜNTEKİN ONAY: İSTİKRARLI BAŞLAYIP BİRİNCİ GOLÜ ATABİLMEK, ÇEŞİT İÇİN EN DEĞERLİ ANAHTAR

Jose Mourinho, birinci maçta güya rövanşı yokmuş üzere orta sahayı boşaltıp gereksiz risk aldı ve Rangers’e çok durum verdi. Artık de 3-1 geride ve tekrar risk almak zorunda. Ben Ibrox’ta birkaç maç izledim. O atmosferde kazanmak kolay değil. Fakat Fenerbahçe’nin birinci golü atması her şeyi değiştirebilir. İstikrarlı başlayıp birinci golü atabilmek tıp için en değerli anahtar. Fenerbahçe sabırlı oynamalı. Deplasman golü kuralı kalktığı için 2-0 çeşit bahtını uzatmaya götürür. Bu F.Bahçe’nin yapamayacağı bir şey değil.

3- Beşiktaş tam ritim yakaladı derken, Gaziantep’e meskeninde kaybetti. Yenilgiyi Solskjaer’e mi yoksa futbolculara mı mal etmek lazım?

GÜNTEKİN ONAY: SOLSKJAER GÜÇLÜ KADRO RUHU YARATTI LAKİN DEĞİŞİKLİKLERDE TERCİHİ YANLIŞ

Gaziantep’in Beşiktaş deplasmanındaki uğraşına ve direncine hürmet duymak gerekiyor. Fakat kırmızı siyahlı takımın 67. dakikada 8 kişi kalmaları gerektiğini tüm hakemler söylüyor. Şayet bu gerçeği ortaya koymadan maçı yorumlarsak Ole Gunnar Solskjaer ve Beşiktaş’a haksızlık etmiş oluruz. Norveçli teknik adam güçlü bir grup ruhu yarattı. Fakat oyuncu değişikliklerinde yanlış seçimler yapıp 2. yarılarda Beşiktaş’ı üste taşıyamıyor. Solskjaer müsabaka sonrası yaptığı açıklamada bu hezimetten dersler çıkaracağını söyledi. Ayrıyeten yenilen birinci golde 5 kişilik baraj kurdurup 6 kişi gelen Gaziantep’i duran topta 5 kişi ile savunmak da kabul edilmeyecek bir küsurdu.

UĞUR MELEKE: GALİBİYETİN KREDİSİ SELÇUK İNAN’A, YENİLGİNİN FATURASI SOLSKJAER’E

Galibiyetin kredisini Selçuk İnan’a, yenilginin faturasını da Solskjaer’e yazmak daha yanlışsız. İnan bence Beşiktaş’ı eksiksiz tahlil etmiş, Oxlade’in pas kanallarını kapatarak oyununu sıradanlaştırdı Beşiktaş’ın. Genç Polonyalı Kozlowski hem Oxlade’le teğe bir oynadı, hem de iki golün de üretimine direkt etki etti. Ayrıyeten oyuncu değişiklikleri konusunda da İnan, Solskjaer’i mat etti. Rashica’nın çıkışı, Arroyo’nun girişleri manasızdı. İnan, ataklarıyla galibiyeti getirdi grubuna.

FIRAT AYDINUS: SOLSKJAER VE OYUNCULAR SORGULANMALI LAKİN ‘KÜÇÜK’ BİR DETAY DA ATLANMAMALI

Evet Solskjaer geldikten sonra Beşiktaş uğraş manasında ve kimi futbolculara hocanın dokunuşları paralelinde olumlu sinyaller verse de o denli maçları domine eden, 90 dakika boyunca baskı kuran, üst düzeyde bir oyun oynamadığı net. Daha evvelkilere de baktığımızda Antep maçından çok farklı bir oyun yoktu. Natürel burada 10 kişi kalmış rakibine karşı mağlup olmak hem teknik adam hem futbolcuların beraberce sorgulanacağı bir durum. Bu maç özelinde şu ayrıntıyı da belirtmek gerekir ki; kimi konumlar vardır sana nazaran bana nazarandır. Fakat Beşiktaş Antep maçında bilhassa disiplin cezalarında takdir konusunda taksirli olan ‘Küçük’ bir ayrıntıyı es geçemeyiz.

MEHMET ARSLAN: HEZİMETE KARŞIN BEŞİKTAŞ, OLE’NİN ELLERİNDE SAĞLAM BİR YAPIYA KAVUŞTU

Takım Gaziantep karşısında 1-0 önde, rakip 77. dakikada on kişi kalmış, üstelik son haftalarda daima kazanıyorsunuz… Bu türlü bir durumda alandaki siyah beyazlı oyuncuların skoru tutmaktansa, daha iştahlı gol aramalarını anlayabiliyorum. Münasebetiyle ne teknik yöneticisi ne de futbolcuları suçlayamıyorum. Kaldı ki, Beşiktaş taraftarı da tıpkı kanaatte, maçtan sonra Ole Gunnar Solkjaer’i tribünlere çağırıp alkışladı. Bu hezimete karşın ben Beşiktaş’ın Ole’nin ellerinde sağlam bir yapıya kavuştuğunu düşünüyorum, unutmayın şampiyonluğu onlar belirleyecek.

4- Trabzon; Abdullah Avcı’nın akabinde Şenol Güneş ile de yolları ayırıp Fatih Tekke ile anlaştı. Sizce tüm sorun hocalarda mıydı?

MEHMET ARSLAN: AYDI DİLİ-DUYGUYU PAYLAŞAMAYINCA NE YAZIK Kİ SONUÇ KAÇINILMAZ OLUYOR

Filozof Heraklitos, “Aynı ırmakta iki kere yıkanamazsınız” demişti. 5. defa grubun başına getirilen Şenol Güneş’in Trabzonspor tecrübesi de biraz buna benziyor. Futbol değişiyor, futbol gelişiyor, buna paralel sizin de kendinizi değiştirmeniz gerektiğini düşünüyorum. Artık Z jenerasyonu alanlarda top koşturuyor, onlarla birebir lisanı, birebir hisleri ve fikirleri paylaşamazsınız ne yazık ki sonuç kaçınılmaz oluyor. Buna bir de Trabzon üzere bir kentteki zorluğu eklerseniz ne dediğimi daha düzgün anlayacaksınız.

UĞUR MELEKE: TRABZONSPOR’DA FATİH TEKKE’NİN GELİŞİ 6 AY GECİKMELİ BİR HAK TESLİMİ OLDU

Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak üzere bir huyu vardır. Gerçek hak sahibinin, geç de olsa hakkını teslim alması durumu görüyorum ben de burada. Aslında altı ay evvel Trabzonspor’un teklif yapması gereken hoca Fatih Tekke idi. Altı ay gecikmeli bir hak teslimi bu. Tekke, Alanyaspor’da Oğuz Aydın üzere, Loide Augusto üzere, Yusuf Özdemir üzere oyunculara harikulade dokunuşlar yapmış kıymetli bir teknik adam. Trabzon’da da tam potansiyeline erişememiş birçok futbolcu var ve bence Tekke çok yanlışsız tercih bu takım için.

GÜNTEKİN ONAY: GÜNEŞ BİLE RAYINA OTURTAMADIYSA TEKKE’NİN DE İŞİ KOLAY OLMAYACAK

Trabzonspor şampiyonluğa oynayacak bir takım oluşturamadı. Karadeniz takımının bilhassa orta alanı daima tıpkı tip oyunculardan konseyi. Ekibin en âlâ iki oyuncusu Anthony Nwakaeme (35) ve Edin Visca’nın (35) yaşlarının toplamı 70. Bordo mavililerde sakatlık sorunları de tüm bunlara eklenince ortaya çıkan tablo bu. Tecrübeli çalıştırıcı Şenol Güneş bile Trabzonspor’u rayına oturtamadıysa grubun yeni teknik yöneticisi Fatih Tekke’nin de işi kolay olmayacak. Trabzonspor için amaç Ziraat Türkiye Kupası ve önümüzdeki yılın yapılanması olmalı.

FIRAT AYDINUS: YENİ DÖNEME YATIRIM MANASINDA FATİH TEKKE HAKİKAT BİR TERCİH

Bu döneme dair yarıştan erken kopuş Trabzonspor topluluğunda motivasyon ve konsantrasyon manasında yalnızca futbolcuları değil idaresi ve taraftarı da sıkıntı bir sürece soktu. Döneme şansızlıklarla başlanması ve takım kurulumundaki tercihler de bugünlere gelmesinde natürel ki değerli etken. Lakin maksat olmadan bir kadroda teknik adam değişiklikleri olumlu olarak yalnızca anlık dokunuşlardan ibaret oluyor. O yüzden Trabzon üzere büyük bir topluluğun dönemin geri kalan kısmında önümüzdeki döneme yatırım yapacak formda aksiyon almalı. Bu açıdan Fatih Tekke’nin gerçek bir tercih olduğu kanısındayım.